Pedodonti


Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği)

Diş hekimliğinin çocuk ağız ve diş sağlığıyla ilgili uzmanlık dalı olup, 5 senelik diş hekimliği eğitimini tamamladıktan sonra bu dalda uzmanlık programını bitiren, çocuklara yönelik her türlü tedavi ve koruyucu uygulamalarda uzmanlaşmış diş hekimine ise pedodontist denilmektedir.

Pedodontist, bebeklik döneminden başlayarak, çocuk ve adölesan dönemlerinde çocuklara ağız diş sağlığının önemini benimsetmekle birlikte, koruyucu ve tedavi edici hizmetleri vermektedir.
Çocuk diş hekimlerinin verdiği hizmetleri 2 ana grupta inceleyebiliriz.

Problemlerin oluşmasını önlemek için uygulanan KORUYUCU TEDAVİLER

  • Ebeveynlerin bilgilendirilmesi ve eğitimi
  • Sağlıklı beslenme ile ilgili bilgilendirme
  • Çocuklara ağız hijyeni alışkanlığının kazandırılması ve kişiye özel koruyucu programlarların belirlenmesi
  • Flor uygulamaları
  • Fissür örtücü uygulamaları
  • Çocuklardaki zararlı alışkanlıkların (parmak emme, dil itme v.b) dişler üzerindeki etkilerine karşı koruyucu ve durdurucu ortodontik tedavilerin uygulanması
  • Diş gıcırdatmaları ve diş sıkmalarının (bruksizm) önlenmesinde kullanılan gece plaklarının uygulanması
  • Dişlere gelen travmayı engellemek için spor yapan çocuklara diş koruyucularının uygulanması
  • Erken süt dişi kaybı sonrası daimi dişlerin sürmesine kadar mevcut boşluğun korunması amacıyla yer tutucu apareylerin uygulanması


Çocuk ağız ve diş sağlığında OLUŞAN PROBLEMLERİN TEDAVİSİ

  • Süt ve daimi dişlerdeki çürüklerin tedavisi, fazla madde kaybının olduğu durumlarda kron kaplamaları
  • Süt ve daimi dişlerde kanal tedavisi
  • Diş çekimi,
  • Dişlerde düşme ve kazalar gibi travma sonucu meydana gelen kırıkların tedavisi,
  • Dişlerde oluşan renklenmelerin giderilmesi.


Sıkça Sorulan Sorular

1Süt dişleri neden önemlidir?

Süt dişleri bebek 6-8 aylıkken çıkmaya başlar, 2,5- 3 yaşında süt dişlerinin sürmeleri tamamlanır. Alt ve üst çenede 10'ar adet olmak üzere ağızda toplam 20 adet süt dişi bulunmaktadır. Süt dişleri çocuğun sağlıklı beslenmesinde büyük rol oynar. Çünkü bu dönem çocuğun büyüme ve gelişiminin en aktif olduğu dönemdir. Süt dişleri; çiğneme, beslenme ve buna bağlı olarak büyüme ve gelişim için gereklidirler. Ayrıca, bu dönemde çocukların doğru bir şekilde konuşmayı öğrenebilmesi ve çene yüz gelişimi için de süt dişlerinin sağlıklı olması gerekmektedir. Süt dişleri bu görevlerinin yanı sıra alttan gelecek daimi dişler için de sürme rehberliği yapmaktadırlar. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının ilk dişleri çıkmaya başladıktan sonra bu dişlerin sağlığını korumaları için dikkat etmesi gereken noktalar bulunmaktadır.

2İlk diş muayenesi ne zaman yapılmalıdır?

İlk diş hekimi muayenesinin Çocuk diş hekimi uzmanı tarafından ilk süt dişinin sürmesini takiben (Genellikle 6 ay- 1 yaş arasında) yapılması önerilmektedir. Bu ilk muayenede sizlere çocuğunuzun ağız diş sağlığı ile ilgili öneriler verilmekte ve sonraki 6 aylık düzenli kontrollerle diş sağlığının devam ettirilmesi sağlanmaktadır.

3Süt dişlerinin zamanında çıkması önemli midir? Bebekler dişli doğar mı?

Süt dişlerinin sürme zamanı çocuktan çocuğa genetik etkenlere bağlı olarak değişebilmektedir. Diş çıkmasında görülen 1-2 ay gibi erken sürme ya da sürmede gecikme sorun olmazken daha uzun sürelerde görülen değişiklikler çeşitli sorunlara yol açabilmektedir. Bebeklerde erken diş çıkmasına ya da ağzında dişle doğmasında karşılaşılan en büyük problem beslenme problemidir. Dişli doğan bebeklerde annenin memesini bu diş tahriş edebileceğinden emzirme sorunları yaşanabilmektedir. Dişlenmede görülen gecikme ise katı gıdaya geçilen dönemde bebeklerde beslenme problemleri yaşanmasına neden olur. Uzun süreli sürme gecikmeleri, dişin süreceği bölgedeki ekstra diş varlığı veya sürme kisti gibi problemler nedeniyle görülebileceği gibi, çocukta varolan sistemik veya genetik problemler de bu duruma sebep olabilmektedir.

4Süt dişlerinin çıkması süresince görülen huzursuzluklarda ne yapılmalıdır?

Süt dişlerinin çıkmasıyla beraber bebeklerde tükürük akışında artış, dişetlerinde kızarıklık ve hissedilen rahatsızlığa bağlı olarak huysuzluk, iştahsızlık ve uykusuzluk görülebilmektedir. Bu dönemi bebeğin daha rahat atlatması için ebeveyn tarafından diş etlerine temiz ve soğuk bir gazlı bezle masaj yapılabilir ya da diş kaşıyıcıları kullanılabilir. Masaj ve diş kaşıyıcıların kullanımı o bölgedeki, kan akımını uyarmasıyla hem dişlerin çıkmasının hızlanmasını sağlayacak hem de bebeğinizin hissettiği kaşıntı ve rahatsızlık hissini hafifletecektir. Diş kaşıyıcı kullanımında dikkat edilmesi gereken nokta kaşıyıcının soğuk olması ancak kesinlikle donmuş olmamasıdır.

Yine bu dönem çocuklarda nadir de olsa ateş görülebilmektedir. Genellikle bu dönem ateş düşürücülerle atlatılabilse de çocukta görülen ateşin farklı bir nedene bağlı olup olmadığını anlamak için muhakkak hekime başvurmak gerekmektedir. Yine hekiminizin size önereceği çeşitli anestezik kremler de çocuğunuzun rahat beslenmesi için kullanılabilir. Ancak muhakkak tüm bu ilaçların hekim tavsiyesi üzerine bilinçli bir şekilde kullanılmaları gerekmektedir.

5Çocuklarda ağız ve diş temizliği

Çocuklarda diş temizliğine ilk dişin sürmesiyle başlanmalıdır. Bu amaçla temiz ve nemli bir gazlı bez veya özel parmak fırçaları kullanabilirsiniz. Bebeğinize gece besledikten sonra diş yüzeyindeki süt ve mama artıklarını uzaklaştırmak için su veriniz. Okul öncesi çocuklarda diş fırçalama için bir teknik uygulatmak çok zordur. Bu yaşlarda önemli olan, çocuğa diş fırçalama alışkanlığı kazandırmaktır. Bu nedenle çocukların dişlerini kendilerinin fırçalamasına izin verilmeli ancak etkili bir fırçalama için gerekli olan el becerisinin kazanılacağı 8-9 yaş civarına kadar ulaşması zor bölgelerin temizliğini mutlaka ebeveynin kendisi yapmalıdır. Dişler her öğünden sonra ve gece yatmadan önce düzenli olarak her seferinde en az 2 dakika süre ile fırçalanmalıdır. Çocuğunuzun yaşına ve ağız yapısına uygun diş fırçası ve yine yaşına uygun macun seçiminde diş hekiminizden yardım alabilirsiniz.

6Flor uygulamaları nedir?

Flor dişlerin hem çürükten korunması hem de başlamış olan çürüklerin ilerlemesini önlemek amacıyla günümüze değin geliştirilmiş ve etkinliği kanıtlanmış olan en emin koruyucu uygulamadır. Dişlerin yapısını güçlendiren bir element olan flor, diş minesini kuvvetlendirerek, dişi asit ataklarına karşı korur ve dolayısıyla diş çürüklerinin oluşmasını önlemeye yardımcı olur. Flordan diş sağlığının korunması için bebek, çocuk, genç, yetişkin tüm bireyler yararlanmalıdır. Çocuğunuzun çürük riski durumunun belirlenerek uygun flor tedavisi programının oluşturulması için mutlaka diş hekimine danışılması gerekmektedir.

7Fissür örtücü nedir?

Fissür örtücü, azı dişlerin çiğneme yüzeylerini örten ve dişleri çürüğe karşı koruyan akışkan bir dolgu maddesidir. Dişlerin çiğneyici yüzeylerindeki dar ve derin yapıdaki fissürler (oluklar) fırçanın ulaşmasını imkansız kılarak bakteri ve plak birikimi için uygun ortam yaratmaktadır.

Bu nedenle çürümeye eğilimi olan fissürler (oluklar) bu madde ile kapatılır ve böylece daha kolay fırçalanabilir bir alan oluşturularak diş yüzeyinde plak birikimi ve bakterilerin buraya ulaşması engellenir. Bu yolla dişin çürümesi engellenmeye çalışılır. Fissür örtücü uygulaması ağrısız ve çok kolay bir işlemdir. Fissür örtücüler zamanla aşınabildikleri için 3-6 ayda bir yapılan rutin kontrollerde yeniden değerlendirilmelidirler.

8Çocuklarda diş yaralanmalarında (travma) nasıl hareket etmeliyiz?

Travma nedeniyle çocuklarda daimi diş yaralanmaları sık olarak karşılaştığımız sorunlardan biridir. Ön grup dişler en fazla hasar gören dişlerdir. Çocuklarda koşmalar sırasındaki çarpışmalar, düşmeler, bisiklet kazaları en önemli travma nedenleridir. Spor aktivitelerinden yakın temas sporları da diş yaralanmalarına neden olan durumlardır. Diş yaralanmalarında tedavi acil olarak uygulanmalıdır. Tedavi geciktiğinde başarı ve dişin canlı kalma şansı azalmaktadır.

Dişte kırık parça olmamasına rağmen dişetinde kanama meydana gelen veya dişte sallanmanın olduğu durumların da mutlaka diş hekimi tarafından muayenesinin yapılması gerekmektedir.

Dişin kırılması durumunda, kırılan parça mümkünse bulunmalı ve ilk 1 saat içinde hekime ulaşılmalıdır. Kırık parça süt, tükürük veya serum fizyolojik solüsyonu içerisine konularak hekime ulaştırılmalıdır. Kırığın çok parçalı olup yapıştırılması mümkün olmadığı veya parçanın bulunamadığı durumlarda eksik olan kısım dişin doğal rengi ve şekline uygun olarak dolgu ile tamamlanmaktadır.

Diş kendi yuvasında yer değiştirirse hafif bir parmak basıncıyla diş eski konumuna getirilmeye çalışılmalıdır. Dişi yuvasına yerleştirilirken kesinlikle zorlanmamalı, fazla kuvvet uygulanmamalıdır. Aksi halde diş ve diş yuvasında ciddi hasar olabilir. Diş yuvasına yerleştirilebilmişse yerinde sabit kalabilmesi için üzerine temiz bir gazlı bez konularak ısırılmalıdır. Bu şekilde en kısa zamanda diş hekimine gidilmelidir.

Dişin tamamen çene kemiği içinden çıkması (dişin tamamen fırlaması) durumunda ise;

  • Diş düştüğü yerde bulunmalı,
  • Diş çok kirli ve çamurlu bir yerde bulunduysa kökünden kesinlikle tutulmadan, sadece kuron kısmından tutularak musluk suyu altında veya varsa serum fizyolojik içinde yıkanarak mümkünse ağız içindeki yuvasına yerleştirilmeli ve derhal hekime başvurulmalıdır.
  • Tamamen yerinden fırlayan dişin toprakla temas ettiği durumda, çocuğun tetanoz aşısının olup olmaması önemli olmaktadır.
  • Ağız içine yerleştirilemeyen durumlarda en kısa sürede diş süt içine konularak hekime ulaşılmalıdır.
  • Dişin kuru kalma zamanı uzadıkça tedavinin başarısı düşeceğinden böyle durumlarda diş derhal ilk tercih olarak süt içine yerleştirilmelidir.
  • Hekime en kısa zamanda mümkünse 30-60 dakika arasında ulaşılmalıdır. 60 dakikayı geçen sürelerde uygulanan tedavinin başarısı şansı azalmaktadır.